Olimpos Günlüğü 6 – Olimpos’a Giderken Çantamızda Ne Vardı?

Olimpos - Olympos

Seyahate çıkmak bir mesele, çıkmak için hazırlık yapmak çok ayrı bir mesele. Biz de Said’le Olimpos taraflarına gitmeye karar verdikten sonra, belki bir tatil süresi kadar ön hazırlık yaptık. Yanımıza ne almalıyız, neler taşımalıyız diye araştırma yaparken de maalesef yeterli sayıda tatmin edici içeriğe ulaşamadık. Biz de bu seyahatimizin sonunda, bundan sonra Olimpos’a gidecekler için bir rehber niteliğinde, Olimpos’a giderken yanınıza neler almalısınız, yanınızda neler bulundurmalısınız minvalinde bu yazıyı hazırlamaya karar verdik.

Bu yazımızda tatile giderken zaten yanınıza almanız gereken mayodur, güneş kremidir gibi şeylere yer ayırıp, kendi zamanımızı da sizin zamanınızı da almak istemedik tabii. Gündelik hayata dair, denize dair ve doğa yürüyüşüne dair Olimpos deneyimimizden çıkarımlarımızı, “şunu iyi ki yanımıza almışız” ya da “keşke şunu da alsaymışız” dediğimiz şeyleri yazıyoruz.

Said Dağlı in Olympos
Fotoğraf: Ayşenur Dağlı

Olimpos İçin Gündelik Hayata Dair İhtiyaçlar

Öncelikle Olimpos’ta tatilin niteliğine dair çok kısa bir şey söyleyeyim. Burası öyle konforlu bir tatil yeri değil, maceralı bir tatil yeri. Öyle konforlu oteller yok, bungalow ve kamp yerleri var, oradan hesabınızı yapın. Tüm hazırlığınızı da buna göre yapın bence.

Fotoğraf Makinesi ve Ekipmanları

Olimpos’tan dönerken, “yanımıza iyi ki almışız ne güzel oldu” dediğimiz en net şey kameralarımız ve kamera ekipmanlarımızdı. Olimpos öyle bir yer ki, müthiş bir doğal güzellik harika bir tarihi güzellikle kesişip hep birlikte denize akıyor sanki. Yalnızca dört gecelik bir tatilin sonunda SD kartlarımızda binlerce fotoğraf birikmişti. Tatilden döndükten sonra, hepsini düzenlemeye vakit ve enerji bulamayacağımız için, bunları bir elemeden geçirdik. Elemeye kıyamadığımız 450’yi aşkın fotoğraf kaldı elimizde.

Tabii ki size, sırf Olimpos için pahalı kameralar alın diyemem. Ama elinizin altında güzel fotoğraf çekebilecek bir kamera varsa ve bunu yanınıza alıp almamayı düşünüyorsanız, bence mutlaka alın. Ya da bir kamera almayı düşünüyor, bunu tatilden sonrasına bırakıyorsanız, biraz öne çekmeyi düşünebilirsiniz.

Soğutucu Sırt Çantası

Bizim Olimpos’a giderken almadığımız, almadığımıza pişman olduğumuz şeylerin başında ise su ve diğer içeceklerimizi soğuk tutacak bir çanta geldi. Yürüyüş yaparken, gezinirken, denize giderken ve benzeri herhangi bir durumda, suyunuzu ve diğer içeceklerinizi en azından serin tutacak bir çanta çok işinizi görür. Özellikle Kimera’ya çıkmak gibi üç dört saatlik etkinlikler ya da denize gitmek gibi güneş altında kalacağınız işler için böyle bir çanta kesinlikle şart.

Powerbank

Açıkçası biz Olimpos tatilimizi mükemmel bir planlılık içerisinde geçirdik. Bu yüzden kamera ve cep telefonlarımız için çoğunlukla şarj sıkıntısı yaşamadık. Çantamızın bir gözünde bulunan Powerbank’i kullanma ihtiyacı da hiç hissetmedik. Ama daha plansız hareket edecekseniz ya da cep telefonlarınızın pil ömürleri çok iyi değilse, yanınızda bir powerbank bulundurmak hayat kurtarıcı olabilir. Denize giderken ya da dağ tepe gezinirken priz bulmanız imkânsız.

Böceklerden Koruyan Sprey

Biz deniz kenarında tatile giderken, vücudumuza musallat olmak isteyecek böceklere ve özellikle sivri sineklere karşı cildimize sürebileceğimiz bir koruyucu sprey aldık. Bu tarz spreyler eczanelerden kolaylıkla temin edilebiliyor. Fakat, en azından bizim gittiğimiz tarihlerde Olimpos’ta ne bir sivrisinek ne de başka bir böcek bize ilişti. Sprey’i hiç kullanmadan kutusuyla birlikte geri getirdik. Ama yine de özellikle yol için böyle bir sprey’i yanınızda bulundurmanız gerekebilir diye düşünüyorum. Çünkü beni, yol üzerinde Kemer’deki molamızda sivrisinekler ısırdı ve onların yaralarını Olimpos’ta denizde balıklar afiyetle yedi. (Balık ısırıkları konusuna Deniz Ekipmanları başlığında ayrıca değineceğim)

Olympos - Olimpos
Fotoğraf: Said Dağlı

Olimpos İçin Doğada Yürüyüş Ekipmanları

Olimpos, yalnızca denize girmek, dönüşte de antik kente uğrayıp “aa taşlara bak, ne kadar ilginç” denilip geçilecek bir yer değil bence. Bizim gözlemlerimize göre, bunu yapan çok aile vardı. Bizse sabahın çok erken saatlerinde denize girip, öğle sıcağını dinlenerek geçirip, sonrasında da dağ tepe tırmanarak ve antik kentin ücralarında kalan yerleri keşfederek geçirmeyi tercih ettik. Öncelikli olarak kameralarımız bizim en büyük yoldaşımız oldu. Öncesinde kameralardan bahsettiğim için, onu daha fazla uzatmıyorum ve outdoor ayakkabılara geçiyorum.

Outdoor Ayakkabı

Daha önce, dağ tepe trekking yaptıysanız zaten biliyorsunuzdur, bu iş için özel olarak üretilen ayakkabılardan giymek lazım. Daha önce araştırma yaptıysanız da biliyorsunuzdur ki outdoor yürüyüş ayakkabıları oldukça pahalı. Ben bu konuda fiyat/performans dengesini gözeterek Decathlon’un Quechua marka ayakkabılarını tercih ediyorum. Tabii ki bir Northface ya da Columbia kalitesinde ve sağlamlığında olmuyor ama harcadığınız para karşılığında sizi hayal kırıklığına uğratmayacak bir kalite ve rahatlık sunuyor.

Olimpos’ta trekking denilince aklınızda bulundurmanız gereken şeylerden biri şu: yolunuz üzerinde her zaman bir su birikintisi ya da bir akarsu bulabilirsiniz. Biz de bu konuyu önce, su geçirmez (waterproof) ayakkabı alarak çözmeyi düşündük. Fakat yer yer dize kadar gelen suların içine girmek çıkmak istediğimiz için su geçirmez bir ayakkabı almanın anlamsız olacağına karar verdik. İyi ki de su geçirmez ayakkabı almamışız. Çünkü bu tarz ayakkabılar daha az nefes aldığı için daha çok terletiyor ve ayaktaki rahatlığı da öyle azalıyor. Biz nefes alan ayakkabılar tercih ettik ve yürüyüşlerimiz sırasında mutlaka yanımızda terlik ve ıslanacak ayaklarımızı kurulamak için havlu kâğıt taşıdık. Su içerisinden geçmek istediğimizde ayakkabılarımızı ve çoraplarımızı çıkardık, terliklerimizi giydik ve buz gibi suların tadını çıkardık.

Fener ve Düdük

Eğer insanlara yakın yerlerde, hafif doğa yürüyüşleri yapacaksanız fener ve düdüğe ihtiyacınız olmaz. Kimera’ya çıkarken bile sizi oraya götüren tur şoförleri el feneri veriyor. Ama biraz daha maceracı ve özgür ruhlu iseniz, daha yukarılara tırmanmak, insanların gitmediği yerlere gidebilmek istiyorsanız, acil durumlar için mutlaka yanınıza fener ve düdük almanızı öneririm. Orman içerisinde yürüyüş yaparken havanın bir anda karardığını fark edemeyebilirsiniz. Yerleşimden uzaklaştıkça telefonunuz da çekmemeye başlayacaktır. Allah korusun, bileğinizi burkup düşseniz, insanların size ulaşabilmesi için kuvvetli bir düdük ve yine kuvvetli bir el ya da kafa feneri taşımanız hayat kurtarabilir.

Şapka ve Yağmurluk Olimpos için Şart

Farklı doğa şartlarına karşı her zaman hazırlıklı olmak gerekiyor. Akdeniz ikliminde, bilenler bilir, yaz aylarında da bir anda sağanak yağışın altında bulabilirsiniz kendinizi. Yine maki bitki örtüsünden dolayı, geziniz sırasında bazı noktalarda gölgelik oluşturacak yüksek ağaçlar bulamayabilirsiniz. Bu yüzden kendinizi ve ekipmanlarınızı, sudan ve güneşten koruyacak yağmurluk ve şapka taşımanız çok iyi olacaktır. Yine Decathlon’da, sırt çantanızı dahi kapatabilecek şekilde sırt kısmı geniş olan, ihtiyaç olmadığında katlanarak çok az yer kaplayan yağmurluklar var. “Otel konforundansa yağmurda bile dışarıda olayım” diyenler için çok önemli bir yardımcı olabiliyor.

Ayşenur Dağlı in Olimpos
Fotoğraf: Said Dağlı

Deniz Ekipmanları

Denize girmek ve denizde yüzmek için gerekli ekipmanlar zaten az buçuk bellidir. Bu kısmı, sade üç meseleye kısa kısa değinerek geçeceğim.

Olimpos Gerekliliklerinden Biri: Deniz Ayakkabısı

Olimpos’un sahili kumlu değil, taşlı. Taşların hissi çoğunlukla idare edilebilecek seviyede. Biz beş günlük süreçte hiç deniz kestanesi gibi ayağa zarar verecek şeylerle karşılaşmadık. Yine de bazı taşların yarı sivri kısımları ayaklarınızı biraz acıtabilir. Ben Ankara’dan deniz ayakkabısı alarak geldim, Said ise almadı. Karar size ait.

Plaj Şemsiyesi

Biz, denize genelde sabahın çok erken saatlerinde gidiyorduk. Hem hava çok güzel oluyor hem de sahilde neredeyse kimse olmuyor. O yüzden güneşten korunmamızı gerektirecek bir durum pek olmadı. Ama deniz kenarında uzun vakit geçirecekseniz plaj şemsiyesi şart. Bu konuda iki tavsiyem olur: eğer arabanız varsa ve hatta her seferinde antik kentin girişine kadar arabanızla gelecekseniz kendi plaj şemsiyenizle rahat edebilirsiniz. Ama antik kentin girişine biraz daha uzak mesafede konaklayacaksanız ve her seferinde o şemsiyeyle antik kente kadar, antik kentin içinden de sahile kadar yürüyecekseniz, kendi şemsiyeniz yerine sahildeki şemsiye kiralayan amcadan hizmet alabilirsiniz. Fiyatını sormadım ama herkes rahat rahat alıyordu, çok fahiş olduğunu zannetmiyorum.

Olimpos’ta Balık Isırmasına Karşı Bir Çare Yok

Özellikle bu sene Akdeniz bölgesindeki sahillerde balık ısırması vakaları artmış. Balık ısırması dediğim, öyle ısırıp koparan pirana cinsi şeyler değil tabii. Ufak balıklar, özellikle bacaklarınızdaki açık ya da kapalı yaralara gelip öpüyorlar, bazen de küçük dişlerini azıcık batırıyorlar. Öyle tehlike arz eden bir şey değil ama bir anda ısırılınca insan neye uğradığını şaşırıyor.

Buna çözüm olarak hiçbir şey bulamadık. Küçük kabuk bağlamış yaraları ya da böcek ısırıklarını yara bandıyla kapatalım dedik ama suda çözünüp gittiler. Sanırım haşema giymekten başka bir çözümü yok. Yine de buraya bu başlığı açmak istedim. Bizim bilmediğimiz, sizlerin bildiği bir yöntem varsa balık ısırmasına karşı, aşağıdaki yorum bölümüne yazabilirsiniz. (Hiç ısırmasınlar istiyorsanız, hep hareket edebilirsiniz. Yüzerken ısırmıyorlar, durduğunuzda ısırıyorlar.)

Said Dağlı in Olympos
Fotoğraf: Ayşenur Dağlı

Olimpos Günlüğü

Said’le Olimpos gezimizi bir yazı dizisiyle anlatmak, buraya gelenler için rehber niteliğinde deneyimlerimizi aktarmak istedik. Bu yazı dizisinin tüm yazılarına aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz:


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir