Osmanlı tarihinin son yüzyılına damgasını vurmuş modernleşme ve batılılaşma çabaları içerisinde ortaya çıkan Hanımlara Mahsus Gazete nedir ve önemine dair neler biliyoruz? Ayşenur Çenesiz, Hanımlara Mahsus Gazete hakkında aldığı notları derleyerek kısa bir yazı yazdı.
Hanımlara Mahsus Gazete, 1895 yılında yayın hayatına girmiş; Osmanlı’nın en uzun soluklu kadın gazetesidir. On dokuzuncu yüzyıla damgasını vuran modernleşme ve batılılaşma çabalarının önemli bir tezahürü olarak Osmanlı’da kadınlar siyasî ve edebî alanda görünür ve aktif bir rol üstlenmeye başlamıştı. On dokuzuncu yüzyılın son yıllarında kadın, kadının aile ve toplum içerisindeki rolü, kadının eğitimi dünyada olduğu gibi Osmanlı gündeminin de dikkat çeken meseleleriydi. Geçmiş yüzyıllarda benzeri görülmemiş bir şekilde kadın üzerine şekillenen tartışmalar, kadınların da bizzat bu tartışmalara katılıp sözlerini ve fikirlerini paylaşmalarıyla büyümeye başlayacak ve Osmanlı’da da kadın hareketini kıvılcımlandıracaktı.
Döneminin kadın algısını ve kimliğini göstermesi açısından önemli bir kaynak olan Hanımlara Mahsus Gazete, içerisinde sonraki yıllarda isimlerinden sıklıkla bahsettirecek, Osmanlı kadın hareketinin de öncüleri sayılan Fatma Aliye, Nigâr binti Osman, Makbule Leman, Emine Semiye gibi önemli isimleri barındırıyor. Siyasi ve politik konulara direkt değinilmese de kadın üzerinden dönemin sosyopolitik okumalarını yapmak da pekâlâ mümkün. Gazete, kadınların eğitimli, ahlaklı, tutumlu, dindar olmasını öğütlediği gibi bu özelliklere göre yetişmelerini de amaçladığını belirtiyor. Kız çocukları için verilen tavsiyelerden kadının eğitimine, dönemin kadın edebiyatçılarının eserlerinden kıyafet tartışmalarına oldukça çeşitli bir konu yelpazesine sahip. Yöneticilerinin devletten gördüğü desteklerle de bilinen gazetenin algı şekillendirme amaçlı tavsiye niteliğinde yazıları özellikle dikkat çekiyor. Avrupa’dan sonra Osmanlı toplumunun tanıştığı bir iç çamaşırı olan “korse” hakkında gazetede yer alan tartışmalar bu yazılardan sadece bir tanesi. Gazetenin 21 Ekim 1895 tarihli sayısında çıkan Korse Meselesi başlıklı yazıda korse hakkında şu sözler söylenmiş: “Korsenin menfaati hakkında ya hiç yazı yazılmamış veyahut bu bapta pek az söz söylenmiş ise de mazarratı hakkında gazetelerimizde hayli tafsilat verilerek hiçbir zaman düşman-ı sıhhat olan bu aletin istimali teşvik olunmamıştır.” Korse özelinde kadınlara verilen tavsiyelere baktığımızda hem kuvvetli bir şekilde hissedilen algı yaratma amacını görüyor hem de dönemin tartışmalarına bizzat şahit oluyoruz.
Hanımlara Mahsus Gazete’nin, Osmanlı’da yayınlanmış ilk kadın dergilerinden olmasıyla ilerleyen zamanlarda çıkacak, merkezine kadını almış birçok dergi ve gazete için yol gösterici bir rol oynadığı muhakkak. 1883’te sahibinin ve yazar kadrosunun tamamının kadın olduğu Şükufezar, 1908’de Demet, 1913’te Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-i Nisvan Cemiyeti’nin yayın organı olarak çıkan Kadınlar Dünyası gibi dergiler ve gazetelerin yayınlanmasında Hanımlara Mahsus Gazete’nin de büyük bir payı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. II. Meşrutiyet yıllarında etkisinde ivme kaybetmeye başlayan gazete, 1910 yılında Selanik merkezli Teâlî-i Vatan Osmanlı Hanımlar Cemiyeti’nin yayın organı olarak yeniden yayın hayatına girmiş. Bu gelişmeden sonra elli sayı daha çıkararak okurlarıyla buluşmuş.
Hanımlara Mahsus Gazete ve Bir Küpür
Gazetemiz şimdilik haftada bir def’a pencşenbe günleri neşr olunur. Gazetemizi neşr itmekden asıl maksadımız menâfi’-i mülk ve devlete hıdmet-i ciddiyeden ‘ibâretdir. Hayırhahân-ı mülk ve devletin menâfi’-i ‘umûmiye-i mütezammın olarak irsâl buyuracakları mektûblar, makaleleler, havâdisler m’âü’l-iftihâr derc ve neşr olunacağından bi’l-cümle erbâb-ı hamiyyet ve gayretin asâr-ı fikriye ve kalemiyelerine dâ’imâ intizâr iderüz. Gazetemiz hâsılâtından yüzde beşi gelinlik ve kimsesiz kızlara sâye-i hazret-i pâdişâhîde cihâz paresi olarak i’tâ olunacaktır.