Bu yazımda sizlerle düzenli olarak takip ettiğim, içeriklerini her daim merakla beklediğim dört podcasti paylaşmak istiyorum. Podcast dinlemek hayatımda önemli bir yer tutuyor. Kahvaltı hazırlarken, zihnimi çok da çalıştırmam gerektirmeyen bir iş ile meşgulken ya da telefon/bilgisayar ekranına bakmaktan artık yorulmuşsam sevdiğim herhangi bir podcasti açıveriyorum. Hele ki dinlediğim kişiler, sohbetin içerisine dinleyeni hemencecik katan, kendileriyle güldüren ve aynı zamanda beni dinlendiren isimlerse değmeyin keyfime.
Popüler Olmayan Psikoloji
Özge Orbay’ı psikoloji ile uzaktan yakından ilgilenen çoğu kişinin tanıdığını ve sosyal medyadan kendisini takip ettiğini düşünüyorum. Yazılarını okumak, dünyaya bir de kendisinin gözünden bakmak büyük bir keyif. Fakat kendisini sesli olarak dinlemenin keyfi bambaşka. Hele de kendisi gibi insanı dinlendiren, dinginleştiren bir üsluba sahip olan psikolog Eda Kurtuluş’la yaptıkları sohbetleri dinlemek… Çayını, kahveni, elinde ne varsa işte al ve keyifle sohbetlerine katıl.
Popüler Olmayan Psikoloji, Özge Orbay ve Eda Kurtuluş’un herkesin diline pelesenk olmuş popüler psikoloji söylemlerine itiraz ettikleri bir podcast serisi. Herhangi bir konuya iyi ya da kötü, yapılmalı ya da yapılmamalı etiketleri yapıştırmadan, o konunun hayat içerisinde neden var olduğu, ne işe yaradığı ya da yaramadığı üzerinde ilerliyor muhabbet. Dünyalar tatlısı bu iki psikologun oldukça da basit bir amaçları var: Her bölümün dinleyeni kendisine yakınlaştırması.
Ben, Eda Kurtuluş ve Özge Orbay’ı dinlerken kendimi hem muhakkak yeni bir şeyler öğrenmiş olarak buluyorum hem de kendime çok daha başka bir şekilde bakabildiğimi fark ediyorum. Eklemeden geçemeyeceğim, ikisine de gülmek fazlasıyla yakışıyor!
Yapa Yapa Öğreniyoruz
Ece Aybike Ala, sosyal medyadan tanıdığım bir isim oldu ve o gün bugündür ürettiği her şeyi keyifle takip ediyorum. Kendi deneyimlerini, Oslo’da geçen günlerini, çalışmalarını anlattığı paylaşımlarını okumak oldukça keyifli.
Sinirbilim alanında çalışmalarını yürüten, sosyal medyada ürettiği keyifli ve aynı zamanda düşündüren içerikleriyle bilinen Ece Aybike Ala yeni bir podcast serisine de başladı: Yapa Yapa Öğreniyoruz. Her sabah uzunca sayılabilecek bir süre tren yolculukları yapan Ece, soğuk mu soğuk olan bir Oslo sabahında, uzun uzun yazdığı içerikleri bir de kendi sesiyle kaydetme kararı almış ve bu podcaste başlamış. Ece, davranış bilimleri alanına giren konular üzerinde duruyor ve anlattıklarına ilgi duyanları eline mum dikmeye davet ediyor.
Değindiği konuları, kendi hayatından kesitleri ve verdiği tavsiyeleri oldukça samimi buluyorum ve bu samimiyeti kendisini keyifle dinlettiriyor. Yapa Yapa Öğreniyoruz’da şu zamana kadar sadece bir bölüm yayınladı. Gözüm bildirimlerde, yeni bir bölümü sabırsızlıkla bekliyorum.
Anlatsam Roman Olur
Anlatsam Roman Olur’un ismi çok ilgimi çekmişti de öyle dinlemeye başlamıştım Nida Dinçtürk’ü. İsminden direkt hayata dair birçok mesele ile haşır neşir olacağımı, zihnimi yoracağımı anlamıştım.
Nida Dinçtürk, Anlatsam Roman Olur podcastinde kültür, sanat ve edebiyat üzerine konuklarıyla sohbet ediyor. Genel olarak sanat ve edebiyat üzerine yoğunlaşsa da aslında hayata dair birçok noktaya, ekonomiye, politikaya, farklı deneyimlere, yeni çıkan kitaplara, güncel meselelere, esasen çarpıcı sayılabilecek birçok konuya değiniyor. Dinçtürk, anlatılsa roman olacak bu birçok noktaya değinirken edebiyata değinmeyi ihmal etmiyor. Galiba bu podcastin en sevdiğim noktası da bu.
Nasıl Olunur
Nasıl Olunur’u çoğumuz biliyoruz artık fakat yine de paylaşmak istiyorum. Nilay Örnek, genellikle benim sabah rutinlerime eşlik ediyor. Kahvaltı hazırlarken ve yaparken Nasıl Olunur’u dinlemek güne müthiş bir enerjiyle başlatıyor insanı. Nilay Örnek kahkahasıyla güne nasıl somurtarak başlayabilirsin ki!
Nilay Örnek, 2019’dan bu yana mikrofonu çok çeşitli isimlere uzatıyor ve merak ettiği şu soruyu soruyor: Nasıl Olunur? Bu podcast serisinde, konukların kişisel hayatları, çocukluk yılları, mesleklerinde karşılaştıkları zorluklar, önemli gördükleri noktalar, deneyimler, yaşadıkları çevre, bugün neler yaptıkları vs birçok konuda kısa otobiyografileri yazılıyor diyebiliriz. Nilay Örnek, Nasıl Olunur ile bir nevi sözlü tarih çalışması yapıyor.
Nasıl Olunur’a yapılan dinleyici yorumlarında hiç şaşmayan bir yorum var: “Bize bu değerli isimleri tanıttığın için teşekkürler Nilay Örnek!” Ben de çoğu sabah, farklı isimlerle ve yepyeni alanlarla tanışmış olmanın keyfini yaşıyorum.
Beni düzenli bir podcast dinleyicisi yapan, dinlerken hem düşündüğüm hem de kendimi müthiş dinlenmiş hissettiğim podcastleri bu yazımda listelemeye çalıştım. Sizlerin de keyifle dinlediği başka podcastler varsa bu yazının altına yorum olarak bırakabilirsiniz.
Ayrıca, takip ettiğim bloglar ile ilgili blog yazımı da okuyabilirsiniz.